Kalkınmış ve refah düzeyini yakalamış bir Türkiye'nin geleceği, eğitimden ve bilgiyle donanmış genç nesillerin yetiştirilmesinden geçer. Bunda da mesleki eğitimin payı oldukça büyüktür.Gençlerin mesleki teknik eğitime yönlendirilmesi gerekir. Böylelikle yetiştirilecek nitelikli işgücünün ekonomiye kazandırılması gerçekleşir. Nitelikli mesleki teknik eğitim alınarak sanayi, bilişim ve hizmet sektörlerinde istihdam sağlanmis olur. Genel lise öğrencileri, öğrenimleri sırasında bir mesleki beceri edinememektedirler. Üniversiteye giremeyen genel lise mezunu gençlerimizin istihdamı kolay olamamaktadır. Meslek lisesi öğrencileri ise teknik bilgi ve becerilere sahip ara eleman veya teknisyen olabilirler. Ayrıca eğer isterlerse kendi alanlarında yüksek öğretimede devam edebilirler. Okullarindan aldiklari ek puanda buna katkıda bulunur.Türkiye'de gençlerin meslek liselerine yönelik ilgisi olması gerekenin çok altında. Bunun temel nedeni gençlerin iş bulma olanaklarının üniversite mezunu öğrenciler için daha fazla olduğunu düşünmeleridir. Oysa üretim, sanayi nitelikli ara eleman bulamamaktan şikayetçidir. Bütün bunların üstüne bir de üniversite mezunlarının işsiz kalma oranını da eklersek meslek liselerine ilginin artması için bir şeyler yapılması gerektiği açıkça ortaya çıkmaktadır.Kısacası genç nüfusumuzu avantaj ya da dezavantaj olarak görebilmemiz tümüyle bu nüfusun eğitimli olup olamamasına bağlıdır. Yakın gelecekte nitelikli işgücüne sahibi elemanlara ihtiyaç duyulacağını aklımızdan çıkarmamalıyız.