Türk milletinin gurur kaynağı, muzaffer tarihinin mümtaz sayfalarından biri olan ve 107. yıl dönümünü kutladığımız 18 Mart Çanakkale Zaferi, milletimizin birlik ve beraberlik uğruna tüm varlığını ortaya koyduğu unutulmaz bir destandır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum" sözlerinin vücut bulduğu bu zafer, Türk milletinin istiklali uğruna nelerini feda edebileceğinin en bariz göstergesidir. Hiçbir zaman geri dönmeyi düşünmeyen, düşmanı bile kendisine hayran bırakacak kadar asil bir davranış sergileyen kahraman ecdadımız, elde ettikleri bu zafer ile milletimizin hatta coğrafyanın kaderini değiştirmiştir.
Onlar, birlik ve beraberlik içinde gösterdikleri bu onurlu ve kararlı duruş ile "Çanakkale Geçilmez" sözünü tarihin sayfalarına altın harflerle yazdırmıştır.
Çanakkale'de ülkenin her köşesinden aynı amaç için bir araya gelen yüzbinlerce Mehmetçiğin verdiği emsalsiz irade, Millet olma bilincinin tohumlarını atarak, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılması ve Cumhuriyet'in kurulmasına zemin hazırlamış ve bu toprakları bize vatan yapmıştır.
Bugün bize emanet edilen bu kutsal vatan topraklarında, canımızdan, malımızdan emin olarak gurur ve onurla bağımsız bir hayat sürdürüyorsak bunu aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize borçluyuz.
Vatan topraklarının ve bağımsızlığın korunması için nasıl bir savaşın verildiğini Millet olarak hepimiz bilmek ve bizlere bu güzel yurdu miras bırakan atalarımıza ve şehitlerimize karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmek zorundayız.
Bu duygularla, başta Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun silah arkadaşları olmaz üzere Türk Milleti'nin bölünmez bütünlüğü uğruna hayatlarını feda eden aziz şehitlerimizi, ebediyete intikal eden ve hayatta olan kahraman gazilerimizi rahmet ve şükranla anıyorum.
Ruhları şad, mekanları cennet olsun.