24/02/2016 tarihinde Muş Öğretmenevi toplantı salonunda Eğitim Öğretim faaliyetleri değerlendirilmesi toplantısı yapıldı.

 

Toplantıya Sayın Valimiz Seddar Yavuz, Vali Yardımcısı Zeliha Uyan, İl Milli Eğitim Müdürü Cevdet Arslan, İl Milli Eğitim Müdür Yardımcıları, Şube Müdürleri, İlçe Milli Eğitim Müdürleri ile Merkez ve Merkeze bağlı köylerde görev yapan okul idarecileri ve müdür yetkili öğretmenler katıldı. 

 

Toplantının açılış konuşmasını yapan Milli Eğitim Müdürü Cevdet Arslan; Sn Valim ve yönetici arkadaşlar 2015-2016 eğitim öğretim yılı II.dönem başı toplantısına hoş geldiniz. Sn Valimizin himayelerinde I.dönem huzurlu ve verimli bir eğitim öğretim yılı geçirdik. Sosyal ve kültürel alanlar başta olmak üzere akademik alanda da önemli çalışmalar yaptık dedi. Arslan; Tamamlayıcı eğitim kurslarında 32.000 öğrencimize ücretsiz kurslar vermekteyiz. I.TEOG da geçen yıl 49,84 olan ortalamamız bu yıl 52,99’a çıkmıştır. 3,15’lik önemli bir artış kaydettik. Türkiye ortalaması 56,18’den 57,96’ya yükselmiştir. Dolayısıyla Türkiye ortalamasıyla Muş İl ortalaması arasındaki fark azalmıştır. Buda bizi sevindirmekte ve çalışma şevkimizi daha da arttırmaktadır. Emeği geçen başta Sn Valimize şükranlarımı sunar, çalışma arkadaşlarıma teşekkür eder, toplantımızın hayırlı olmasını temenni ederim.

 

Daha sonra bir konuşma yapan Sayın Valimiz Seddar Yavuz; burada yaptığı konuşmada; “2015-2016 Eğitim-Öğretim yılının 1. dönemi ilimizde tüm bölge değerlendirildiğinde oldukça huzurlu geçmiştir. Bu konuda emeği geçen tüm eğitim çalışanlarımıza teşekkür ediyorum.

Eğitim, sadece birey için değil huzurlu bir dünya için fevkalade önemli, stratejik bir konudur. Biz eğitimi insan davranışlarındaki olumlu değişiklikler olarak değerlendiriyor ve öyle görüyoruz. Aksi halde insan davranışlarında olumlu yönde değişiklikler olmuyorsa, yaptığımız eğitimin tekrar sorgulanması gerekir. Eğitim; insanlara aynı zamanda incelik, nezaket ve zerafet öğretir. Bunları öğretmiyorsa o eğitimde de sorun vardır. Eğer kalplerimiz yumuşamıyorsa, merhamet ve şefkat duygularımız gelişmiyorsa yine eğitim sistemimizde bir sorun var demektir. Dolayısıyla eğitime sadece insanlara bilgi yüklendiği ve bilgiyi de taşıdığı bir anlayışla bakacak olursak bugün dünya üzerinde yaşadığımız sorunla karşılaşırız.

 

Değerli arkadaşlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti son on yılda hiçbir dönemde olmadığı kadar eğitim ve öğretime yatırım yapmıştır. Başta fiziki altyapı ve öğretmen atamasıyla rekorlar kırmıştır ve kırmaya devam ediyor. Memnuniyetle müşahede ediyorum ki; bugün için Muş İli batı illerini sollayacak bir fiziki mekân seviyesine ulaşmıştır. Sınıf mevcutlarımız Muş geneli için ortalama 26’ya düşmüştür. Bugün artık liselerimizde akıllı tahtaları kullanan ve her yıl binlerce derslik yapabilen bir Türkiye’den bahsediyoruz Bundan sonrası ve en önemlisi; eğitimin kalitesi ve niteliğidir ki; çalışmalarımızın büyük bölümünü bu konu oluşturmaktadır.

 

Biz Muş’ta 130 bin öğrencimizin eğitim imkânlarından, fırsatlarından en iyi şekilde istifade etmesi için, var gücümüzle bu Devletin ve hükümetin Valisi olarak sizlerin yanında olacağız. Sorunlarınızı çözebilmek için el birliği ile gayret ve çaba sarf edeceğiz. Bunun için hedefimiz sadece akademik eğitim, başarı değil, iyi insan, iyi vatandaş modeli üzerinde duracağız. Değerler eğitimine daha fazla önem vereceğiz. Öğretmen arkadaşlarımızın rol model olma yönündeki engelleri mutlaka kaldırmalıyız. Elbette her mesleğin aşındığı gibi öğretmenlik mesleğinin de ciddi şekilde aşındığını söylemek isterim. Ama bunda sadece toplumu suçlayarak, bir neticeye varamayacağımızı sizler de biliyorsunuz. Elbette bunun toplumsal bir takım sebepleri var. Ama meslek mensuplarının da bunda bir katkısı olduklarını söylemek isterim. Hiç kimse 30 yıl önceki Valilik kurumunu ya da 40 yıl önceki öğretmenliği beklemesin. Toplum değişiyor, toplum farklılaşıyor. Dolayısıyla mesleklerin anlamı yeniden tanımlanıyor ve verilen değerler de buna göre belirleniyor.

 

Değerli arkadaşlar sizlerden ricam, ülkeye, insanlığa, medeniyete adam yetiştirin;  Okulların siyaset meydanlarına, siyaset mekânlarına döndürülmesine asla izin vermeyin. Öğrencileri şu veya bu düşünceye yönlendirmek öncelikle o çocuğa yapılabilecek en büyük kötülüktür. Onu iyi insan, iyi vatandaş olarak yetiştirmek, daha sonra belirli bir yaş olgunluğuna geldiğinde de kendine göre bir düşünce tarzı benimsemesi en doğalı ve en doğru olanıdır. O yüzden başta okul müdürlerimiz, müdür yardımcılarımız olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin okul müdürü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin müdür yardımcısı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin öğretmeni olduğunu asla hiç kimse asla unutmamalıdır.

 

Hepinize öğrencilerinizle birlikte 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılının ikinci döneminde başarılar diler, sizlere hayırlı, huzurlu, sağlıklı bir yaşam diliyorum.” Dedi